Amerikalı Analist Caleb Maupin: “İslami Devrim’in Temeli Emperyalizme Karşı Mücadeledir”

ABD’nin İran’a Yönelik “Nükleer Yalanı”, Washington’un İran’ı Dizginleme Aracıdır
5 Kasım 2025 - 17:07
Amerikalı Analist Caleb Maupin: “İslami Devrim’in Temeli Emperyalizme Karşı Mücadeledir”

Amerikalı gazeteci ve siyasi analist Kaleb Maupin, ABNA Haber Ajansı’na verdiği röportajda, İslami Devrim’in emperyalizme karşı direniş üzerine kurulduğunu belirtti. Maupin, Washington’un “nükleer tehdit” iddialarını İran’ı baskı altına almak için kullandığını söyledi.

Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: Son günlerde, Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a mektup göndererek nükleer müzakereleri yeniden başlatmak istediğine dair haberler gündeme geldi. Ayrıca Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi, tarafların yeniden müzakere masasına dönmesi ve İran’ın nükleer dosyasına ilişkin görüşmelerin devam etmesi çağrısında bulundu.

İran İslam Devrimi Lideri son açıklamalarında, Amerikan tarafına güvenilmemesi gerektiğini vurguladı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’ın nükleer programını ortadan kaldırma hayallerinin bir “kuruntu” olduğunu belirtti. Lider, İran ile ABD arasındaki ihtilafın “taktiksel değil, özsel” olduğunu da ifade etti.

Bu arada, ABD’de Trump yönetimine yönelik tepkiler artarken “Krala Hayır” sloganıyla geniş katılımlı protestolar düzenlendi.

Bu gelişmelerin ardından, Amerikalı gazeteci, yazar ve “Siyasal Yenilik Merkezi”nin kurucusu Kaleb Maupin, ABNA Haber Ajansı’na verdiği röportajda, İran liderinin açıklamaları ve ABD’deki toplumsal hareketler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Maupin, İslami Devrim’in temellerine ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:
“İran İslam Cumhuriyeti, Batılı sömürgeci güçlerin ekonomik ve siyasi tahakkümüne karşı bir mücadele üzerine kurulmuştur. Bu nedenle İran, bu güçlerin çıkarlarını savunan ve İslam Devrimi’nin kazanımlarını ortadan kaldırmak isteyenlere karşı daima uyanık olmalıdır.”

Analist, İran’ın nükleer programı konusundaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek şunları söyledi:
“İran her zaman Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na tam olarak bağlı kalmıştır. 2015 yılında yapılan nükleer anlaşmada büyük tavizler verilmiştir. Ancak Washington, İran’ı sınırlandırmak amacıyla ‘nükleer tehdit’ yalanını sürdürmektedir.”

Maupin, Trump’ın politikalarını da değerlendirerek şöyle dedi:
“Trump, iktidarını sağlamlaştırmak için Amerikan elitleri içindeki çeşitli gruplarla pazarlık yapıyor. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Miami mafyası olarak bilinen, Latin Amerika’daki antikomünist sürgünlerle bağlantılı bir çevrenin parçasıdır. Bu grup, İsrail’deki Likud kanadına oldukça yakındır. Oysa Trump’ın tabanı, onu askeri müdahaleleri azaltacağı umuduyla seçmişti. Ancak Trump, Amerikan sağının bu güçlü kanadının desteğini kazanmak için büyük çaba harcamaktadır.”

Amerikalı analist, “Krala Hayır” protestolarına da değinerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu gösteriler, Trump’ın otoriter olduğu gerekçesiyle liberal düzeni savunmak için düzenlendi. Katılımcılar, Trump’ı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un gibi liderlerle kıyasladı.”

Maupin, protestoların bazı haklı eleştiriler içerdiğini kabul etmekle birlikte şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu gösteriler sonunda ‘güçlü liderlik kötüdür, Wall Street ise doğal olarak yönetmelidir’ fikrini güçlendirdi. Eğer Trump gerçekten güçlü ve İsrail ile Wall Street’e karşı duran bir lider olsaydı, bu iyi bir şey olurdu. Ancak o böyle bir lider değil. Buna karşılık, bizim ‘Ellerinizi Venezuela’dan Çekin’ sloganıyla kurduğumuz örgüt, ABD genelinde düzenlenen ‘Krala Hayır’ gösterilerinin etkisini gölgede bırakmıştır

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha